İstev 88
  • 2012-12-12

İstev Sanat Dostları Monet Sergisini Ziyaret Etti

            Sakıp Sabancı Müzesinin bahçe girişindeki küçük gölet’in başında, Monet’nin Nilüferlerinin hayaliyle geziyi başlatan Aynur Rona hanımefendi, sanatçının yaşadığı yüzyıl ve etkilendiği olaylar karşısında, ruh halinin tuvale nasıl yansıdığının bilgisi ile  anlatımına müzenin içinde devam etti. 

            Monet annesinin ölümünden sonra Ressam Eugene Boudin ile tanışır. Onun, “Yerinde yapılan her şeyde, stüdyoda yaratılmayacak bir güç, bir yoğunluk ve bir canlılık vardır” sözleri, Monet’i etkilemiş ve “Ressam olmamı Boudin’e borçluyum” demiştir. İlerleyen yaşında sanatçı, stüdyosunda da birçok şaheser ortaya çıkarır ve Modern Sanatın Öncüsü olduğu kabul edilir.

            Sergide, nilüferler bir yandan havada süzülürken, bir yandan gün ışığı göle yansıyor, nerede olduğunuzu unutuyorsunuz. Monet’in Nilüferler (1907) tablosuna bakarken, her defasında tekrarlanmayan bir sahne ile karşılaşmak etkileyiciliğin  ötesinde. Belki de bu nedenle Monet, kendi zamanında ağır şekilde eleştirilen bir ressam oldu. O, zamanının ötesinde bir şeyler yaparken, en iyi açıyı bulmaya çalışıyordu tıpkı, Mısır ressamları ya da minyatür sanatçıları gibi.

            Monet bir ışık hayranıydı. Aynı zamanda ışık, empresyonizmin doğmasına katkıda bulunan en önemli etkendi. Sanatçının fırçaları kimi zaman sert, kimi zaman yumuşak dokunuşlar içerir. Resmettiği şeyler o dönem için hafife alınan kır manzaraları, çiçekler ve  bahçeler olmuştur.

            Yeni bir akıma adını veren “Impression, Sunrise (Etki, Gündoğumu)” adlı eseri başlangıçta küçümseme amaçlı “izlenimcilik” olarak söylenir. Eleştiriyi yapanlar, O’nun yeni bir dünyanın kapılarını açacağından belki de habersizdir. Monet, kendi çağdaşları ile aynı sanat eğitimini almış olmasına rağmen, bireysel gelişiminde bambaşka bir süreç işlemiştir.

            Giverny’deki ev ve bahçe, Monet’nin bahçıvanları aracılığıyla keşfettiği doğallığı ve onun dehasını yansıtır. Yaşamının son döneminde bir tutku haline gelen nilüferleri, salkım söğütleri önce bu bahçede yetiştirir, daha sonra da sürekli resmeder. Kırlardaki minik süsenler onun devasa tablolarını sarar.

             Monet nilüferleri aracılığıyla, renklerin değiştiği bir dünyaya, görünenin başka bir boyutuna bizleri taşır.

            Yeniden sanatın ve sanatçıların renklerinde buluşabilmek dileği ile. 

 

  • Paylaş: