İstev 88
  • 2012-05-11

Osmanlı Coğrafyasında Mevlevîhânelerin Dağılımı ve Mimari Özellikleri

10 Mayıs 2012 tarihli Konferansımızın Ardından

“Osmanlı Coğrafyasında Mevlevîhânelerin Dağılımı ve Mimari Özellikleri” 
Prof. Dr. M. Baha Tanman

Dünü bilmek, bugünü anlamak ve yarını görebilmek için çıktığımız yolda hedeflerimizi sırasıyla gerçekleştiriyor olmanın memnuniyeti içindeyiz.

İlim Sanat Tarih ve Edebiyat Vakfı “İSTEV” olarak 2012 yılını içinde bulunduğumuz Bahariye Mevlevîhânesinden ilham alarak Mevlevîlik ve Mevlevîhânelere ayırdık. Konuyla ilgili olarak Mayıs ayında belirlediğimiz üç konferansımızın ilkini 10 Mayıs 2012 Perşembe günü saat 19:00 da yaptık. Konferansımıza tarih sever dinleyicilerin yanında, mimarlar ve üniversite camiasından kalabalık bir katılım oldu.

Vakfımızın kültür ve sanat tarihimizde önemli yer tutan konuları ele almak amacı ile gerçekleştirdiği konferanslarından biri olan “Osmanlı Coğrafyasında Mevlevîhânelerin Dağılımı ve Mimari Özellikleri” konulu söyleşimiz misafirlerimiz tarafından beğeni ile karşılandı.

Prof. Dr. M. Baha Tanman Hocamızın kendine has yorumu ve hoş sohbetiyle aktardığı konuşması, Osmanlı’da etkili bir ilim merkezi olan Mevlevîhânelerin yerel üslup farklılıklarını, mimari özelliklerini ve sosyokültürel etkinliklerini çerçeveledi. Böylece çok faydalı ve bulunduğumuz mekâna vefa içeren bir söyleşi gerçekleşmiş oldu.

Misafirlerimizin ilgiyle dinlediği konferansımızda öne çıkan bazı başlıkları sizlerle paylaşmak istiyoruz.

? Mevlevîhânelerin Mevlevilik içindeki Statülerine göre sınıflandırılması,

? Mevleviliğin Osmanlı Dünyasındaki dağılımı (92 adet Mevlevihane)

? Mevlevihane Mimarisini biçimlendiren etkenler, (ibadet, eğitim, ziyaret, barınma, yeme-içme, temizlenme, ulaşım...gibi)

? Mevlevîhânelerin merkezden çevreye yayılışı,

? Mevlevilikle ilgili semboller ve Mevlevihanelerde konumlandırılmaları,

? Döneme ve bölgeye göre değişen malzemeler ve semboller,

? Mevlevihanelerin tarihle ve coğrafi konumları ile ilgili bağlantıları.

Ayrıca Konya’dan sonra hemen zikredilmesi gereken, orijinal yapısıyla bozulmadan günümüze ulaşan, Manisa ve Antalya Mevlevîhâneleri hakkında mimari özellikleri ve bugünkü görüntülerini içeren geniş bilgilere de yer verildi. Ardından Tire, Kilis, Antep, Halep, Kudüs, Kahire , Muğla, Çorum, Tokat, Kütahya, Afyon, Edirne, Selanik, Atina, Filibe ve Gelibolu Mevlevîhânelerinden bahsedildi. İstanbul’daki Mevlevîhânelerde ise bilhassa ahşap konak ve yalı sisteminin yansımalarını ve buna benzer değerli birçok konuyu mimari çizimleri ve görseller eşliğinde dinlemiş olduk.

Prof. Dr. M. Baha Tanman kendisini büyük bir keyifle dinleyen konukların sorularını cevapladıktan sonra söyleşisini sonlandırdı .

Ardından ikramlarımız için bahçeye geçildi. Misafirlerimiz, ikram esnasında konferanstan duydukları memnuniyetlerini dile getirerek bir sonraki konferansta buluşmak üzere ayrıldılar.

  • Paylaş: